Türkiye’de daha çok gelişmemiş olsada, graffiti yurtdışında
bir çok ülkede sokakları süslüyor. Geçtiğimiz yaz İstanbul’da ki graffitileri
fotoğraflamaya yeltenmiştik. O zamandan aklımda kalan, bizde formunun daha küçük
ve genelde yazılar ile dolu olduğu idi. Şimdilerde Londra’da dolanırken işin gerçekten
sanat kısmını görebiliyoruz. Bu da aslında Londra keşiflerimizi daha keyifli
hale getiriyor. Bomboş bir sokakta yürürken bir anda karşımıza bir graffiti
çıkıyor ve o sokak bir bakıma bir anda sanatsallaşıyor.
Graffitinin tarihçesi de çok ilginç. Taa mağara duvarlarına
çizilen şekillere kadar dayandırılıyor. Ama insanoğlu okuma yazmayı söktüğünden beri graffiti daha farklı bir amaca hizmet etmeye başladı. Ana çıkış noktası 2. Dünya Savaşı
sırasında Berlin duvarının iki tarafına çizilen graffitilermiş. Daha sonra ‘60larda
Amerika’da daha çok sokak çeteleri tarafından kullanılmış. ‘70lerde ise şimdiki halini almaya başlamış.
Ben de size 2000’lerde ki halini göstermek istiyorum. Londra
graffitilerini görmek isteyenler, buyrun ...
Fotoğraflar: Özlem Üçüncüoğlu, Notting Hill, Hoxton & Shoreditch - London
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder