Prag, 2. Dünya Savaşı sırasında yapılan anlaşma sonucu fazla yara almadan çıkmış ve mimarisini korumuş bir şehir. Çoğu insanın rüya şehir, masal şehir, altın şehir diye adlandırdığı Prag ile yıldızım hiç barışamadı. Yanlış anlamayın, şehir çok güzel ama şehre hakim Gotik yapılar gece karanlığında biraz ürkütücü olabiliyor. Bir de insanlarının kaba olması sanırım beni iyice soğuttu şehirden.
Herşeye rağmen tahmin edebileceğiniz üzere bir yapılacaklar listem var.
Merak etmeyin bu listenin arasında eski şehir meydanındaki cafelerde oturun, Charles Bridge'i görün gibi maddeler yok çünkü Prag'a gidip bunları yapmama imkanınız yok. Sadece benim en sevdiğim yerleri sizlerle paylaşmak istedim. Biraz kısa oldu ama yapılacak birşey yok. Prag ile ilgili elimden ancak bu kadarı geldi :)
Dancing House, 1945’de bombalama sırasında yıkılan binanın yerine inşa edilen, 1996 yılında tamamlanan çok eğlenceli bir bina. Drunk House (Sarhoş Ev) olarak da biliniyor.
Kafka’nın 22 no’lu evi Kafka’nın yaşadığı ve eserlerini yazdığı tarih kokan bir ev.
ve güzel bir Prag manzarası için Prag kalesi...
Prag gece hayatıyla çok meşhur. Avrupalı damat adaylarının bekarlığa veda gecelerine ev sahipliği yapıyor. Konunun geri kalanı ile ilgili yorum yapmama hakkımı kullanıyorum!
