Ağustos 29, 2010

Pins in My Map Konukları 1: Dubrovnik

Kaç zamandır aklımda bir proje var! konuk yazarları, çizerleri, fotoğrafçıları blogumda ağırlamak... Aslında çok daha önce gerçekleşecekti bu projem ama geç olsun güç olmasın diyelim. İlk yazı, ayağının tozuyla Dubrovnik’ten yeni gelen, çiçeği burnunda bir blogger. Hayatı farklı bir yönden gören ve kendi sözleri ile hayatında 'ikinci bir kanalın’ olduğunu söyleyen Eylem’in yazıları için ikincikanalı tıklamanız yeterli. Daha önce bir fotoğrafı yine blogumda yayınlanmıştı ama şimdi Akdeniz’in mis gibi havası ve kendi tarzında bir yazı ile misafirim oluyor...

Yaz tatilinizi dağılmış, parçalanmış ve savaş geçirmiş bir ülkeye yapıyorsanız eğer, istediği kadar işin içine yüzme ve güneşlenmeyi katın tatiliniz illaki bir parça politize oluyor. Tabi her romanda , şiirde veya filmde her birey kendi farklı duygularını yaşıyor ve farklı şeyler hissediyorsa eğer dubrovnik’te de bu farklı değil. Bu sebeple Dubrovnik merkezli bu seyahatinizde tüm duyguları yaşamaya hazır olun..
Hemen belirtmek gerekir ki bu tura gidip ben üç ülke gördüm diyerek üç farklı magnet getiren arkadaşınıza öncelikle bir nanik yapın..Zira aslında gördüğümüz yerler bölünmüş olsa da hala bana kalırsa aynı havayı koklayan ama aralarına çubuk krakerden sınırlar çizmiş bir eski büyük devletin üyeleri. Zaten 4 saatlik mesafede üç ülke kat edip üç ülke görmüş olabiliyorsunuz.
Hepimiz seyahatlerimizden sadece fotoğraflar ve hediyelik eşyalarla dönmüyoruz. Beraberimizde en çok taşıdıklarımız anılarımız ve gittiğimiz ülkelerle ile ilgili kesinleşmiş yargılarımız... Toparlamak gerekirse önümüzdeki yaz ister deniz turizmi, ister kültür turizmi kesinlikle adresiniz dubrovnik olmalı. Bu satırları yazan kişinin Uzakdoğu takıntısı olan biri olduğu da biline.
Hem konuk blogger olmam hem de Özlem’in sadece Dubrovnik hakkında yazmamı istemesi sebebiyle Dubrovnik üzerinden yürümeye devam edelim.Biz 3 yıldızlı tirena otelde kaldık.Tertemiz bir otel…hemen yakınında çok güzel bir plajı var. Kahvaltısı güzel..çok yıldızlı otellere kesinlikle kanmayın. Biz çok mutlu ayrıldık. Stali grad yani old town yani eski şehir..her akşam gideceğiniz yer..şehrin kalbi ve merkezi..en az yarım gündüzünüzü de fotoğraf çekimi için mutlaka burada geçirin..Bu kaleye kesinlikle bayılacaksınız..Osmanlı hiç hakim olamamış bu kente ancak vergiye bağlamış..
Denizi harika olan Dubrovnik ve çevresi Türkiye tarzı kumsallar arayanlar için yanlış adres olduğunu en baştan belirtelim ki kimse bu hayallerle bu tatile çıkmasın ..deniz harika ama hemen hemen her yerde kayalık ve taşlık..bu sebeple yanınızda deniz ayakkabısı götürmeyi sakın ama sakın unutmayın..
Lokrum ve Lopud adaları hem farklı ada ambiansı hem de tertemiz denize girebilmek için ideal seçenekler. Lokrum adası içinde küçük bir göl barındıran yemyeşil bir ada..burada dikkat edilmesi gereken nokta denizin çok güzel fakat fazlasıyla kayalık olması..bu yüzden denize girerken dikkat edilmeli..değişik bir tecrübe..çok hoşumuza gitmişti..old town’dan botlar kalkıyor..ücretler gidiş geliş ödeniyor..ucuz sayılabilir.. lopud ise daha şirin bir ada ve içinde birkaç farklı plajı var. Sunj beach içlerinde dubrovnik boyunca görebileceğiniz en çok kumu barındıran plaj, gitmekte fayda var..Bu adaya da old town’dan botlar mevcut. Ayrıca tüm adaları içeren öğle yemekli tur seçenekleri de var.
Dubrovnik’te gece hayatı yok denecek kadar az..bu yönde büyük beklentiler varsa destinasyonu değiştirin derim..Şehre ve plajlara genel bir sessizlik hakim ki bu beni çok memnun etmişti..
Yemek olayına gelince sizleri hayal kırıklığına uğratmak istememem ama dağ fare doğurdu diyebilirim. Özellikle deniz ürünleri konusunda beklentileriniz kesinlikle karşılanmıyor..sadece kalamarı ızgara şeklinde yaptıkları ıspanak ile sundukları yemek tercih edilebilir..Bunun dışında biz pizzaya doyduk..En çok da “mea culpa” da yedik pizzalarımızı..Tabiki domuz eti dışında et bulmanın zor olduğunu belirtmeme gerek yok.. Bu noktadan hareketle şehirde bir İtalyan havası olduğu gözle görülür biçimde net..
Çok fazla uzatmak istemiyorum ancak Dubrovnik’i seyahat planlarınızın en başlarına koymanızı kesinlikle tavsiye ediyorum.
En başa dönecek olursak o dönem kalbiniz ve zihniniz hangi yöne yelken açmış ise besleneceğiniz duygular da o yönden esiyor..Uzun lafın kısası bu şehir sizi her anlamda doyuruyor...”

Fotoğraflar ve Yazı: Eylem Alp www.ikincikanal.blogspot.com



Dubrovnik 2

Dubrovnik 3

Dubrovnik 1

2 yorum:

  1. daha yeni bi arkadaşım gitti,onun çektiği fotoğrafları görünce resmen bayıldım oraya.Hatta bu ara aklımızda var ama deniz mevsimi geçti diye yaza doğruya sakladık:))

    YanıtlaSil
  2. Uyduruk Prenses :)) Nasilsin ??
    Kesin yazin gidin - deniz super.. doga super.. Ben bir onceki yaz gittim ve cok guzel vakit gecirdim

    YanıtlaSil