Ağustos 01, 2011

Neler oluyor hayatta ?

Resmen yollara düşmek için kaşınıyorum ama iş güç yüzünden kaldığımız İstanbul'un biraz tadını çıkarmak ve hayatımıza renk katmak adına yaptıklarımızı, daha doğrusu yaptıklarımız arasında öne çıkanları sizlere de fısıldayayım dedim. 

Joss Stone – Temmuz ayı konser ayı dedik ve Temmuz’u da konserleri de Santral İstanbul’da Joss Stone ile bitirdik. Bu koç burcu kadını sahneyi alev alev yakmakla kalmadı, çevresine de inanılmaz bir enerji yaydı. “ You had me” ile açılan konser, bir sürü bilmediğim ama beni büyüleyen şarkıyla devam etti. Bir noktada sandalyeye oturup sadece bir gitar eşliğinde şarkı söyledi. O nasıl bir sestir ? Bu kadın ne kadar güzeldir ? Konserin bir kısmı neredeyse istek üzerine şarkılar şeklinde gelişti. Seyirciyle iletişiminin inanılmaz olduğunu da belirtmeden geçemeyeceğim. Biz şansımıza yine konseri en ön sıradan seyrettik ve Joss Stone’un konser sonu seyircilerine gönderdiği beyaz güllerden birinin sahibi olduk.

Fotoğraf : The Next New

Fotoğraf : The Next New

Rahmi Koç Müzesi – Pazar gününün bir kısmı bu müzede geçti. Karar verdik bundan sonra yurtdışından gelip müze gezmek isteyen misafirlerimizi ilk Rahmi Koç müzesine götüreceğiz. 1959 model kırmızı Fiat arabaya aşık olup geri geldim desem... Bir de girişte '67 model bir Mercedes vardı, o da gözümüzden kaçmadı. Aslında çok araba meraklısı bir insan değilim ama bu aralar bende oluşan araba yarasının anısından olsa gerek gözüm döndü o güzelim araba koleksiyonunu görünce. Pır pır uçağa ve denizaltıya bindik. Sonra da atladık buharlı gemiye 40 dakika Haliç sefası yaptık. Bizden başkası olmadığı için sefamız resmen kişiye özel oldu. Daha yapılacak çok şey vardı ama vakit darlığı nedeniyle evimize dönmek zorunda kaldık, tekrar gelelim – mutlaka gelelim – ali’yi veli’yi de getirelim cümleleri arasında...

İKSV – Şişhane’deki İKSV binasını biliyor musunuz ? Peki en üst katındaki barı ? Peki manzarasının ve içkilerinin ne kadar güzel olduğunu ? Şiddetle tavsiye ediyorum, haftasonu gece eğlencelerine başlamadan gidip bu sakin ve güzel barda bir kadeh birşey için.

Pera Müzesi – Şimdiki zamanlar sergisi, Anadolu Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi öğrencilerinin eserlerinden oluşuyor. Yeni nesil yaratıcı nüfusumuzun sanatına bir göz atın derim. İçlerinde Türklerin elinden çıktığı için gurur duyacağınız eserler var. Sergi broşürüne buradan ulaşabilirsiniz.

Sırada merakla beklediğim Steve McCurry’nin “Son Kodachrome Filmi” başlıklı fotoğraf sergisi var. 3 Ağustos – 4 Eylül tarihleri arasında İstanbul Modern’de sergilenecek. Steve McCurry hem National Geographic hem de Magnum fotoğrafçısı. En ünlü eseri ise (fotoğrafa ilgisi olmayan birinin bile bildiği) Afgan Kızı fotoğrafı.



Bu arada size haber verdim mi bilmiyorum ama ben artık Yazar Kafe yazarıyım. Bir de Zinde Türkiye’nin gezi yazıları bölümüne naçizane katkılarım oluyor. 

Şimdilik bu kadar. Bir an evvel yollara düşersem çok özlediğim gezi yazılarımla geri geleceğim. Ama o zamana kadar benden yeni yazılar okumak isterseniz, buyrun buraya tıklayın


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder