Eylül 12, 2011

Sabah sabah

Saat 08.30. 

Ben daimi ofisim Starbucks'ta ama bu sefer üst katında bir masa başında değil dışarıda oturup sabahın ilk maillerini cevaplayıp günü planlamaya çalışıyorum. Bu arada etrafımda köpekler, kediler, kargalar ve kuşlar bir de işlerine yetişmek için koşturan insanlar var. Bir kadın geçti önümden önce köpekten korktuğu için yönünü değiştirdi karşısına kedi fırlayınca bir irkildi sonra da yürümeye devam etmek için güvercinlerin dağılmasını bekledi. Bunların hepsi bir iki dakikalık olaylar aslında ama korkunun hayatımızı nasıl kısıtladığının en güzel örneği. Yürüdüğün ve istediğin yolu değiştirmek zorunda kalmak . . . ( lütfen bunu hem tam anlamıyla hem de mecazi anlamıyla alın) 

Sabah sabah biraz ağır oldu muhabbet sanırım. Neyse bugün işleri toparlayabilirsem akşam çok güzel fotoğraflarla karşınızda olacağım. Toparlayamazsam da artık canım sağolsun.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder