Mayıs 31, 2010

El Atan Şehir Antwerp

Elimde bir uçak bileti olunca çocuklar gibi şen olan ben bazı yerlerden hiç haz etmiyorum. Bunların birkaçını önümüzdeki günlerde sizlerle paylaşacağım ama bir tanesini şimdi söyleyeyim: Brüksel. Brüksel’e yolum beş-altı kere düştü ama sadece bir kere Brüksel’de kaldım. Diğerleri şimdi anlatacağım Antwerp (Anvers)’de geçti.

Antwerp gri bulutları, durmayan yağmuru ve soğuk silüeti ile bilinirmiş. Şehir beni sevmiş olacak ki bana bu soğuk yüzünü hiç göstermedi. Cıvıl cıvıl sokaklar, güneşli günler ve mis gibi kanal havası ile hep güzel vakit geçirdim, bol bol alışveriş yaptım, yedim, içtim...


DSCN0755

Grote Markt (Main Square), yemek yemek ya da bir kahve ısmarlayıp etrafı izlemek için ideal bir yer. Het Steen, Cathedral of our Lady, şehre adını veren efsanenin başrol oyuncusu Brabo’nun heykeli görülecek diğer yerler arasında. Efsaneye göre Schelde nehri kıyısında yaşayan Antigoon, geçen gemilerden haraç toplar, vermeyenlerin elini kesermiş. Genç kahramanımız Brabo, devi öldürmüş ve elini keserek nehire atmış. Şehrin adı da el atan anlamına gelen hand werpen olmuş.

Rıhtım ve nehir kıyısı yürüyüşleri benim favorim. Bunların hepsi birbirine çok yakın mesafede olduğu için şehri genelde bir gün içinde bitirebiliyorsunuz. Tabii siz hazır gelmişken alışveriş de yapayım derseniz o başka. Meir Caddesi alışveriş için en güzel yer. Türkiye’ye bir türlü gelemeyen H&M, Esprit ve Promod bu küçük şehirde oldukları için genelde bir günümün tamamı bu mağazalar arasında mekik dokuyarak geçiyor.


DSCN0820

Yarım milyonluk nüfusu ile olduça zengin bir şehir Antwerp. Pırlanta borsasının burada olmasının büyük etkisi var tabii. Belçika’nın ün salmış biraları ve çikolatasını Antwerp’de de bulabilirsiniz. Hatta gidenler uğramadan gelmesin notlarıma hemen bir tane daha ekliyorum. Antwerp’deki en iyi çikolata ve tatlı Del Rey’de. Benim cennet mekanımım adresi Appelmansstraat 5 – Antwerpen.

Antwerp’e gideceğim bir vakit Antwerp’li bir arkadaşıma nerede yiyelim , nereye gidelim diye sormuştum. O da bana nerede kalacağımı sordu. O an aklımdan şunlar geçiyordu, ‘Antwerp’in bir köşesinden diğerine koşsam yarım saatte bitiririm şehri, ne demek nerede kalıyorum be adam! söylesene nereye gidilir sizin şehirde?’

Ama tabii ki hanımefendiliği elden bırakmadan kaldığım oteli söyledim o da bana gidebileceğim 1-2 yer söyledi ve ben tabii ki onların dışında neresi varsa gittim. Daha sonra kendisini İstanbul’da misafir etme şansı buldum ve büyük şehir nasıl olurmuş gösterdim

DSCN0785

Church

Nerelere mi gittim?

La Luna: Çok da ucuz bir yer değil ama sushi’sini herkese öneririm. (Adres: Italiëlei 1)

La Cigale d'argent:Mekanın ambiyansı ve servis kalitesi ağzınızı açık bırakacak. Biraz pahalı olsa da ben kesinlikle gidin derim. (Adres: Appelmansstraat 172018)

Lamalo Oriental: Adı İsrailce’de Neden Olmasın (Why not)? olan restaurant daha uygun fiyatlı menüsü ile servis veriyor. Falafel sevenler kaçırmasın! (Adres: Appelmansstraat 21 2018)

Nehir hattı boyunca birçok bar ve restaurant var. Biz rastgele bir tanesine girdik, hayatımızda içtiğimiz en güzel tekilayı içip zil zurna otelimize döndük. Keşke adını hatırlayabilip buraya yazabilseydim ama inanın hatırlamıyorum. Doğru barı bulana kadar içmeye devam edin.

Belçika’ya gidip Brüksel’de can sıkıntısı çekenlere duyurulur, atlayın bir trene ve soluğu Antwerp’de alın.

DSCN0803

DSCN0792

5 yorum:

  1. bu ne güzel bir blog olmuş.
    seyahat etmeyi seven ama turist güzergahlarından hoşlanmayanlar için birebir.
    umarım daha çooook yazarsın, ellerine sağlık :)

    YanıtlaSil
  2. Sothyz, beni cooook mutlu ettin :))
    Daha cok yazi var aklimda. O kadar heyecanliyimki blogumdan dolayi nereden baslayacagimi bilemiyorum bazen

    YanıtlaSil
  3. Yazı için tesekkürler.
    Antwerp i listeye ekleyelim bakalım. :)

    YanıtlaSil
  4. bu sabah ogrendim bu pusat isminin nerden geldigini...
    hosgeldin bloguma :)

    YanıtlaSil
  5. güzel fotolar, bir yere tek başıma ya da kafa dengi biriyere gidip keşfetmek hoşuma gidiyor

    YanıtlaSil