Mayıs 24, 2010

Krung Thep – Melekler Şehri

Bu aralar Bangkok’dan savaş haberleri geliyor. Şehri hep iç savaş fotoğrafları, askerler ve protestocular ile görüyoruz. Blogu yazmaya başlamadan önce burada siyaset konuşmayacağıma dair kendime söz vermiştim (beni tanıyanlar bilir- hiç çenemi tutamam bu konuda!). Şimdi yorum yapmamak için kendimi çok zor tutuyor olsamda Bangkok’u bende bıraktığı anılarla hatırlamayı tercih ediyorum. En azından bu yazının selameti için.

Bangkok’la ilgili ilk bilinmesi gereken gidip de görmeden zihninizde canlandıramayacağınız kadar renkli bir dünya olması. İkinci ve en can alıcı nokta (!) ise sıcak ve nemli havası. 5 dakikada bir kliması olan bir dükkana kendimi atmaktan helak oldugum Bangkok sokaklarında gezinirken hiç bilmediğim bir kültürün içinde olduğum için çok heyecanlıydım. İlk defa Uzak Doğu’ya ayak basmıştım ve şu ana kadar gördüğüm hiçbir yere benzemiyordu. Eski Siyam şimdinin Tayland’ı, inanılmaz bir kültür. Tamam! Sokaklarda size karşı uygun adım marş ilerleyen hamam böceği ordusu olabilir ama benim gibi saatlerce yürüyerek şehri keşfetmeyi sevenlerdenseniz böceklerden keyif bile alabilirsiniz.

Bangkok’daki en ihtişamlı yapı Grand Palace. Sarayı gördüğümde heyecanımı saklamadan her köşenin fotoğrafını çeken Japon turistlere benzemiştim. Wat Phra Kaew (Emerald Buddha), Kralın yazlık sarayı, Temple of Dawn, Golden Mount, Wat Trimitr’de kesin görülmesi gereken yerler. Buralarda ne mi var ? Buda heykelleri, budist rahipler ve törenleri sizleri bekliyor. O kadar farklı bir kültürle karşılaşacaksınız ki benim gibi yeni bir şey keşfedince zıp zıp zıplamak isteyenler yerlerinde duramayacaklar. Bir nehir turuna katılın. Alışveriş yapın, herşey çok ucuz ve daha da ucuza almak için kıyasıya pazarlık yapabiliyorsunuz. Türkiye’de yüzlerce liraya satılan ev aksesuarlarını Silom Road üzerindeki tezgahlarda veya küçük mağazalarda 5-10 dolar gibi bir fiyattan satın alabiliyorsunuz. Lüks alışverişi sevenler doğru Siam Paragon’a. Daha etnik bir alışveriş turu için floating market sizleri bekliyor. Mutlaka ama mutlaka masaj yaptırın. Masajdan hiç hoşlanmayan ben her gün masaja gidelim diye yalvarır olmuştum. Bizim favori mekanımız Orchid, taksiciye narativa izipsi (Narathiwat 24) derseniz sizi hemen o caddeye götürecektir.


Buda shop

yazlik

B3



Si

Unutmadan bir yer daha söylemem lazım. Çok fazla yoruma gerek olmayan ve meşhur gece hayatının olduğu Patpong.

Ama bizim ne işimiz var Patpong’da! Şöyle doğru dürüst yerler yok mu derseniz size 2 önerim olacak:

Bed Supperclub - İstanbul’dan da tanıdığımız Supperclub çok güzel bir binanın içinde klüp ve restaurant olarak iki ayrı bölümden oluşuyor. Binayı gördüğünüz an parti moduna giriyorsunuz. Kapıda bizi içeri buyur eden kişinin kadın mı erkek mi olduğu üzerine yaptığımız uzun tartışmadan sonra ilk black sin siparişimizi verdik ve eğlence başladı. Adresini soranlara duyurulur: 26, Soi sukhmvit 11, Sukhumvit road,Kklongtoey-nua, Wattana, Bangkok 10110.

Sirocco Bar - Dünyanın en yüksek açık hava restaurantı. Hala düşündükçe ağzımı sulandıran yemekleri bir yana tatlı meraklısı olarak hayatımda yediğim en güzel fıstıklı creme brulee’yi yediğimi hemen belirtmek isterim. Gitmeden, görmeden, yemeden, içmeden gelmeyin. Restaurantı dışında aynı zamanda barı ve canlı müziği ile de gayet keyifli bir yer. Eski adı State Tower olan Le Boua’nın en üst katında yer alan Sirocco’nun adresi 1055/111 Silom Road Bangkok 10500. Dünyanın en pahalı hesabı bir Rus tarafından bu restaurantta ödenmiş. Ama gözünüz korkmasın kişi başı 100 dolara çok güzel bir şarap eşliğinde Sirocco’nun tadını çıkartabilirsiniz.



Saray

B1

Bangkok size çok farklı hayaller kurduran, çok farklı şeyler vadeden bir şehir. Eve döndüğünüzde anılarınızı canlı tutabilmek için çektiğiniz her fotoğrafa defalarca baksanızda, fotoğraflara hapsedemeyeceğiniz bir sihri var. Yüzümde bir gülümseme ve bir daha görüşme sözü vererek ayrılmıştım şehirden. Şimdilerde gelen haberler canımı çok sıksa da size aşağıda göreceğiniz küçük Taylandlının mesajı ile veda ediyorum. Barış !

K1

5 yorum:

  1. Kucukken Bangkok'ta gecen korkunc bi film izlemistim, o zamandan beri korkarfdim burdan ama sanirim senin yazinla degisebilir bu :)

    YanıtlaSil
  2. Kucukken gorseydim benimde odum kopardi Bangkok'dan herhalde :) Simdi gitsen kesin seversin

    YanıtlaSil
  3. Ben lotus çiçeğine takılı kalmışım ama şöyle söyleyebilirim, zaten Thailand en çok gitmek istediğim yerlerden biri ancak yazını okuduktan sonra (bilhassa hamam böceği kısmından bahsediyorum) şöyle tekrar oturup düşünebilirim gidip gitmemeyi :)) şaka bir yana güzel bir deneyim yaşamışsın umarım bir iki sene içinde bende bahsettiğin yerleri dolaşacağım...belki geziyi turistik geziden dışarıya sürükler, nehir yolundan giden teknelerden kiralar Kamboçya ve Viyetnam'a doğru rotamı çevirebilirim...Açıkçası hayalim bu yanıma da birilerini sürükleyeceğim eheh katılmak ister misin, ne dersin?

    YanıtlaSil
  4. Yaa istemez miyim ? nehir yolundan tekneyle kamboçya . . . ne guzel fotograflar cikar yolda. Hadi gidelimm

    YanıtlaSil
  5. bu hafta 2. kez bangkok ile ilgili post okuyorum , gerçekten harika bir yermiş :)

    YanıtlaSil