Aralık 15, 2010

İstanbul havası

Bir kaç gündür Londra’dayım. Biraz farklı bir gezi oluyor çünkü neredeyse hiç metro kullanmadım. Bütün şehri gün ışığında otobüs ile geziyorum. Artık biliyorsunuz Londra’yı çok sevdiğimi ama şehri otobüs ile gezerken hiçbir rotanın evimdeki rotalar kadar güzel olmadığını bir kez daha anladım.

Üniversite yıllarım Anadolu Hisarı’nda geçti. Mis gibi boğaz havası alarak Avrupa kıyısını seyre dalar okula giderdim. İster Kadıköy Anadolu Hisarı hattı ister Üsküdar Anadolu Hisari hattı... hiç farketmez ikisi de birbirinden güzeldir. Beylerbeyi'nden başlar ziyafet Kuzguncuk, Çengelköy, Kanlıca derken bir bakmışsınız Anadolu Hisarı’na gelmişsiniz. Hele bahar gelmiş boğazı çiçekler süslemişse seyrine doyum olmaz.

Hayatımın yaklaşık üç yılı ise Kadıköy Karaköy vapur hattında geçti. Karaköy’den iner tramvayla tünele çıkar, oradan Asmalı Mescit'e yürür sonra Pera’ya varırdım. Kadıköy Karaköy hattı kadar güzel bir rota daha var mı bilmiyorum. Vapurda sağ tarafa oturan Asya’ya bakmaya doyamaz. Karaköy’e dönmeden önce kısa bir Boğaz Köprüsü manzarası ve son durak....  Vapurun sol tarafı ise tarihi yarım ada. İstanbul’un en güzel yeri... Topkapı Sarayı, Haliç... Bu vapur hattını kullananlar bilir arada bize yunuslar bile eşlik ederdi. 

Tünelin değişik bir kokusu var. Asmalı mescit ise sabah yeni uyanmış hali ile başka bir güzel...

Elif Şafak Firarperest’te İstanbul hakkında şöyle diyor : Hiçbir şehir, sakinlerini bu kadar hırpalayıp, sakinleri tarafından bu kadar hırpalanıp, gene de böyle diri ve güzel kalamaz kolay kolay. 

images

1 yorum: