Haziran 26, 2012

İnat Evi


Saraybosna'ya gidenler belki hatırlarlar bu evin hikayesini. Miljacka nehrinin hemen kıyısındadır bu ev. Adı da İnat Evi. Evinden vazgeçmek istemeyen bir Boşnağın hikayesidir aslında. Devlet, evin olduğu yere kütüphane yapmak ister ama arazinin içinde kalan bu evin sahibi evinden bir türlü vazgeçmez. En sonunda der ki "nehrin tam karşısına taş taş tuğla tuğla taşıyın evimi". Ve gerçekten taş taş tuğla tuğla taşınır ev. Ev aynı evdir sadece nehrin diğer kıyısında.

Bugün Cüneyt Özdemir'in Radikal'de yazısını okurken bu evin hikayesi geldi aklıma. Hani şu Sevda Tepesi'ni anlattığı. Ne yazıktır ki evimiz, yurdumuz, hatıralarımız olan toprakları satmaya (pardon hediye etmeye) hevesli insanlarla doldu taştı ülkemiz. Çocukluk fotoğraflarım vardır benim orada ama duydum ki şimdilerde bir krala hediye edilmiş. Kimin malı kime hediye ediliyor bilmiyorum ama biz bunları ortaokulda tarih dersinde okurduk, padişah toprak hediye ederdi Osmanlı'da. Hatırladınız mı ? Hani yılllaaar yılllaaar önce, develer tellal iken, pireler berber iken...

Gözünden kaçanlar için Cüneyt Özdemir'in yazısı burada. Ağzına sağlık ....

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder