Ekim 02, 2013

Arabayla Avrupa



Biraz gecikmiş bir yazı oldu. Ama bayram öncesi belki işinize yarar diye yazmak istedim. 

Daha önce Avrupa'yı yayan geçmiş bir çift olarak (yayan derken yürümedik tabi ama otobüs, gemi, tren vs her türlü ulaşım aracını kullanarak Avrupa'yı bir baştan diğerine geçtik) arabaya atlayıp Avrupa'ya gitmek artık bize normal gelen bir durum. Ama ne yalan söyleyeyim bu sefer oldukça tedirgin başladım sürece. Niye bilmiyorum ama Türkiye'den çıkıp İtalya'ya varmak ve İtalya'yı kuzeyden güneye arabayla gezmek hayal olarak (ve bugün sorulduğunda inanılmaz bir tecrübe ve anı olarak) gözüksede yola çıkarken kaç saat, kaç km yol yapacağımızı düşündükçe biraz tüylerim ürpermiyor değildi. 

Bir sürü teknik detay var. 

Öncelikle arabanız sizin adınıza ise herşey daha kolay. Ama şirket arabası ya da başka birinin arabası ile gezmeyi düşünüyorsanız o zaman vekaletname lazım. Bu işi noterde halledebilirsiniz zaten. 

Daha sonra Turing'in düzenlemesi gereken belgeleri tamamlamanız lazım. Örneğin ehliyetinizi uluslararası ehliyete çevirmeniz gerekiyor. Eğer ilk defa yapıyorsanız fiyatı daha pahalı ama yenileme yapıyorsanız (yine pahalı olmasının yanı sıra) biraz daha mantıklı bir ücret veriyorsunuz. Ücretler değişiklik göstereceği için fiyatları buraya yazmıyorum. Ama Turing'in internet sitesinde tüm bilgilere ulaşabilirsiniz. Turing websitesi için buyrun buraya tıklayın. Diğer belgeler (green card, uluslararası geçiş karnesi ve uluslararası taşıt belgesi) için de aynı şekilde Turingle görüşmeniz gerekiyor. Turing'de tamamlanması gereken bu süreç çok etkili ve kısa sürede ilerliyor. 

Sigorta da önemli bir konu. Yurtdışı için arabanızı sigortalatmanız gerekiyor. Burada önemli olan rotanız. Çoğu sigorta şirketi Bulgaristan ya da Sırbistan'ı sigortaya dahil etmiyor. Yunanistan'da bir sorun yok. 

Eğer Türkiye'den çıkıp komşu ülkelere gidecekseniz o zaman işiniz daha kolay. Batıdaki sınır kapılarımıza trafiğe göre 2-3 saatte ulaşabiliyorsunuz. Burada hazırlıklı olmanız gereken nokta sınırdaki bekleme süresi. İlk geçişimde 1 saat bekledim. Bulgaristan'a girerken de çok beklememiştim ama gecenin bir körü olduğu için olabilir. En son Yunanistan'a girişimde 2-3 saat arası bekledik. Mümkünse bayram ve resmi tatillerde sınır yolculuğu yapmayın derim. En son 30 Ağustos tatilinde Yunanistan sınırında 10 saate yakın beklettiklerini duydum. Kulaklarıma inanamadım ama durum bu, böye kabul etmek lazım. 

Eğer Yunanistan'dan da daha uzağa diktiyseniz gözlerinizi o zaman size tavsiyem kendinizi bir feribota atmanız ve soluğu İtalya'da almanız. Varacağınız limana göre 12 saat ve 24 saat arası değişiklik gösteren rotalar var. Fiyatları da çok ucuz diyemem ama inanın bana buna değer. Yunanistan'ın kuzey batısında Igoumenitsa diye bir şehirden feribota biniyorsunuz. Burada yapılacak çok birşey yok o yüzden birkaç saat önce gidelim şehri gezelim diye düşünmeyin. Birkaç firma var. Internette tüm detayları ve fiyatlar mevcut. Daha detaylı bilgi isteyen benimle irtibata da geçebilir. 

Feribot ile ilgili de önemli detaylar var. Hem yolcular hem araba için ayrı bilet alıyorsunuz. On deck dedikleri güvertede konaklama şansınız var. Bu en ucuz bilet çeşidi. Bir uyku tulumu alıp bulduğunuz yere kıvrılabilirsiniz. Çok konforlu olduğunu söyleyemem. Mevsime göre hava şartları da değişiyor tabi. Uçak koltuğu kıvamında koltukların bulunduğu, pencere olmayan kutucuk gibi bir bölme var. Bu orta düzey biletlerden. Burada sorun bu bölgenin inanılmaz soğuk olması. Ona göre hazırlıklı gitmenizi öneririm. Ama siz en iyisi biraz paranıza kıyıp kendinize kamara tutun. Üç farklı fiyatta kamara kiralayabiliyorsunuz. Feribotun içi genel olarak oldukça soğuk. O yüzden gezinizin bu kısmı için mutlaka yanınıza giyecek kalın birşeyler alın. Uyumanın dışında uzun saatler feribotta olacağınızı düşünürseniz kendinize oyalanacak birşeyler mutlaka bulun. Kitap, Ipad'de film (internet ücretli ve fiyatı çok da uygun değil), oyun vs gibi şeyler yanınızda olsun. Yemek kısmını feribotta halledebilirsiniz. Restaurant dışında cafe gibi yerlerde mevcut. Ama yemek fiyatları çok da ucuz değil. Doğruyu söylemek gerekirse tat konusunda da çok iyi sayılmazlar. Yani bayanlar baylar  meşhur "yolluk yapalım mı?" sorusunun cevabı bu gezi için "kesinlikle evet". Yanınıza su almayı da unutmayın. Türkiye'de ki gibi ucuz olmadığı için suya ciddi paralar harcayabilirsiniz. 

Bazı pratik bilgileri de paylaşmak isterim. Benden size tavsiye mutlaka yanınızda bir GPS bulundurun. Bazı yerlerde tabelalar çok iyi yerleştirilmiş olmasına rağmen her zaman tabelalara güvenemeyebilirsiniz. Benzin alırken eğer benzini siz koyarsanız fiyat daha farklı oluyor. Eğer Türkiye'deki gibi biri gelsin benzini arabama koysun derseniz o zaman daha pahalı fiyattan benzin alıyorsunuz çünkü servis ücreti ekliyorlar. Benzin istasyonları bizdeki gibi yol kenarlarında değil. Çoğu zaman otoyoldan çıkmanız gerekiyor. Ama GPS ile işler daha kolay, o yüzden çok da dert etmeye gerek yok. Yol kenarlarında yemek yenecek yer de pek yok. Onun için de şehir içine girmeniz gerekebilir. Bütün bunları göz önünde tutunca rotanızı iyi planlamakta fayda var. Belli saat aralıklarında şehir içi dinlenme noktaları belirleyin. Hem yemek, içmek gibi ihtiyaçlarınızı giderir, benzin alır hem de güzel bir yerdeyseniz etrafı gezip yolunuza öyle devam edersiniz.

Burada en önemli nokta iyi bir planlama. İyi bir rota, sağlam bir araba ve gezgin bir ruhla, arabayla Avrupa gezisi çok güzel ve hiç unutulmayacak bir deneyim olup çıkıyor. Benden söylemesi... 



Not: Fotoğraflar internetten alınmıştır

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder